Bir hayvan derisinin kalitesi menşeine (geldiği yer), yaşam koşullarına, beslenmelerine, cinsiyetine, türüne ve yaşına göre değerlendirilir. Bunların dışında başka
nedenlerden dolayı da hata ve kusurlar oluşabilir.
* Menşei: Avrupa’da yetişen hayvan derileri genellikle evcil hayvan derileri olarak nitelendirilmektedir. Bunlar genellikle çiftliklerde yetişen kesimlik veya kasaplık hayvanlardır. Deri dokuları çok iyi bir yapıdadır ve yumuşaktır.
* Avrupa dışında yetişen bazı hayvanlardan elde edilen derilere ise yabani hayvan derileri diyoruz. Bu hayvanlar sürü halinde açık havada yaşarlar. Sürüye ait olduğunu belirtmek için vurulan damgalar deri yüzeyinde hata olarak değerlendirilir.
* Genellikle evcil hayvan derileri yabani hayvan derilerinden daha kıymetlidir. Çünkü Avrupa’da yetişen hayvanların deri oluşumları yaşama şartlarından
dolayı kullanıma daha elverişlidir.
* Hayvanın Yaşı: Hayvan ne kadar yaşlı ise o oranda da kötü bir deri kalitesi, gevşek bir deri dokusu ve kalın bir sırça ortaya çıkar.
* Hayvanın Cinsiyeti: Dişi hayvanlardan alınan deriler erkek hayvan derilerine oranla daha sıkı bir deri yapısına ve daha ince bir sırçaya sahiptirler.
* Hayvanın Yavrulaması: Dişi hayvan ne kadar çok yavrularsa deri kalitesi o kadar düşer.
* Irk: Melezlere oranla saf ırklar daima daha iyi bir deri kalitesine sahiptirler.
* Hayvanın Yaşadığı İklim: Sert ve soğuk iklimde yaşayan hayvanların derileri ılıman iklimde yaşayan hayvanların derilerine oranla, daha iyi bir deri dokusuna
ve yüzeyine sahip ve daha az serttirler.
* Yetiştirme: Besi ve damızlık için seçilmiş süt, et ve yününden yararlanılan hayvanlarının derileri fazla kaliteli değildir.
* Bakım: Hayvanların bakımına özen gösterilmesi deri özellikleri yönünden çok önemlidir. Otlakta beslenen hayvanlar ahırda beslenenlere oranla daha iyi bir
deri kalitesine sahiptirler.
* Beslenme: Hayvan ne kadar çok yeşil yiyecek ile beslenir ise o kadar iyi gelişir ve deri kalitesi de o derece iyi olur.
1. Deri Durumu
Derinin çeşitli vücut bölgelerine göre kalınlık farklılıkları vardır. İyi durumlu bir deri kenarlarda ve kenar bölgelerde orta bölgelerdeki kalınlığa sahiptir.
Deri ve postların elde edilmesinde uygulanan yüzüm yöntemi her ülkede aynıdır. Bu kuyruk sokumundan başlayan karın üzerinden geçen ve gırtlağa kadar devam eden boyuna bir kesitle bacaklara doğru açılan yatay kesimden meydana gelir.
Krupon (Croupon); bütün deri ve post türlerinde deri imalatı için en uygun bölümdür. Çünkü burada deri dokusu birbirine sıkı bağlarla bağlı kuvvetli ve düzgün bir görünümdedir. Boyun bölgesine doğru deri boyundan veya besi katlarından dolayı düzgün olmayan bir görünüm alır. Karın ve bacak bölgelerinde deri daha zayıf ve incedir.
Karın ve bacak bölgelerinde doku zayıflığı kendini daha çok belli eder. İnek derilerinden elde edilen etekler gebelikten dolayı nispeten daha fazla esneme gösterirler.
2. Derinin Özellikleri
Görünür Yoğunluk: Derinin yoğunluğu lif yapısına ve kimyasal bileşimine bağlıdır. Derinin krupon (croupon) bölgesi, boyun ve yan bölgeye oranla daha
yoğundur.
* Kopma Mukavemeti: Artan yağ oranına göre (azami%14) derinin kopma mukavemeti artar. Bu mukavemet usulüne uygun olarak tabaklanmış derilerde 200 – 600 kg/cm² kadardır.
* Uzama: Uzama özelliği, kayışlarda ve ayakkabılık derilerde çok büyük öneme sahiptir. Kromlu derilerde, bitkisellere oranla daha fazladır. Yağ miktarı artıkça uzama özelliği de bir hayli artmaktadır.
* Cilt Çatlama Mukavemeti: Eğer sırçada çatlama varsa bunun sebebi yaş işlentilerden ve tabaklanmadan kaynaklanmaktadır.
* Su Geçirgenliği: Her deri, lif yapısına bağlı olarak belirli bir su geçirgenliğine sahiptir. Ancak ayakkabı yüzlük derilerinde, köselelerde, saraciyelik ve çantalık derilerde suya dayanıklı bir malzemenin kullanılması kaçınılmazdır. Bu da apre dolgu, örtücü boyama, yağlama, gibi işlemlerle sağlanabilir.
* Hava Geçirgenliği: Derinin nefes alması, özellikle ayakkabı yüzlük derilerde büyük öneme sahiptir. Hava geçirgenliği öncelikle derinin lif yapısına bağlıdır. Fazla miktarda cila, apre ve örtücü finisaj işlemleri derinin hava geçirgenliğini azaltmaktadır.
* Işık Haslığı: Derinin ışık haslığı tabaklama türüne, kullanılan boyar maddelere, bitkisel tabaklanmış derilerde de asit derecesine bağlı olarak değişir.
* Büzüşme: Kromlu deriler kaynama özelliğine sahiptirler. 100º de kaynayan suda biçim değiştirmezler. Buna karşın bitkisel tabaklanmış deriler ancak 70º kadar kaynayan suya dayanıklıdır. Tabaklamanın etkisi ne kadar kötüyse, büzüşme o kadar fazla olacaktır.
3. Ham Deri Kusur ve Hataları
Birçok deri kusur ve hatası deri kalitesini olumsuz yönde etkiler. İyi kalitede bir deri için birinci şart pürüzsüz yani hatasız bir deridir. Bundan dolayı deriyi tabaklayan kişi
derideki hataları tanımalı ve dikkate almalıdır. Ham deride çok farklı nedenlerden dolayı çeşitli hatalar vardır. Ham derideki hatalar hayvanın yaşamı, derinin yüzümü ve konservasyon işlemi sırasında oluşur.
3.1. Canlı Hayvandaki Kusur ve Hatalar
Bu hatalar hayvanın yaşamı esnasında meydana gelen hatalardır.
* Mekanik Kusur ve Hatalar
Burada hayvanın yaşamı esnasında herhangi bir nedenle mekanik etkiler sonucunda meydana gelen tüm hatalar anlaşılmaktadır.
· Dikenli Tel Sıyrıkları: Farklı derinliklerde sıyrık, yarıklar ve düzensiz şekillerdeki yaralardır. Bunlar açık (taze) veya kapanmış yaralar şeklindedir. Ancak tolalarda fark edilebilir.
· Dikenli Çit ve Kaktüs Sıyrıkları: Bu hatanın da görünümü dikenli tel hataları gibidir. Ancak burada sıyrıklar daha az derinliktedir. Bu hatalar tola durumunda fark edilir.
· Boynuz Darbeleri: Çiftleşme döneminde genellikle bir dişi hayvana sahip olmak için erkek hayvanlar birbirleriyle savaşırlar. Bu da çoğunlukla karın ve yanlarda boynuz darbeleri oluşmasına yol açar.
· Kaşağı Sıyrıkları: Papiller yüzeyde oluşan az miktarda çizgiler şeklinde yaralardır. Paralel bir düzendeki çizgiler gruplar halinde ve deri yüzeyinde dağılmış durumdadırlar. Bu hatalar tola durumunda hatta çoğunlukla işlenmiş deride ortaya çıkar.
· Yanık İzleri: Bunlar sıcak veya soğuk damgalama şeklinde hayvan sahipleri tarafından işaretleme amacıyla diye uygulanır. Bu izler bazen derinin sadece sırça yüzünde ama çoğunlukla tüm deri kalınlığını etkilemektedir.
· Sürtünme İzleri: Belli bölgelerde kılların yolunması şeklinde ortaya çıkabileceği gibi ağır durumlarda apseli yaralanmalar şeklinde görülebilir.
Bu yaralar ilerlemiş ise, yara izleri çoğunlukla ham deride de görülür. · Kırkım Hataları: Sadece koyun derilerinde ve yünlerin kırkımı sırasında ortaya çıkan bir durumdur. Bunlar kırkım makası ile yeni oluşmuş veya kapanmış yaralar olabilirler. İyileşmiş olsalar bile ham derinin et yüzünden görülebilirler.
· Hastalıklar: Çoğunlukla siğil ve çıbanların sebep olduğu bir hatadır. Deri dokusu üzerinde açık veya iz bırakan yaralanmalar şeklinde görülür.
Bunlara ilave olarak uyuz, kene ve bitin sebep olduğu hastalıklar sayılabilir.
· Avlanma Hataları: Usulüne uygun olmayan vurma sonucunda deride açılan delikler ve kesikler tüm deriyi değersiz hale getirebilir.
* Dışkı ve İdrarlardan Kaynaklanan Zararlar
Dışkı ve idrardan oluşan hatalar genel olarak evcil hayvan derilerinin bacak ve karın bölgelerinde ortaya çıkan bir hatadır. İyi ve temiz bakım yapılmayan ahırlarda oluşurlar. Genellikle bu hataların ham deri durumunda anlaşılması zordur. Hatalı bölgeler diğer kısımlara oranla farklı bir renk alır. Sırça kalın kıl gözenekleri
genişlemiş durumda olur. Kuvvetli etkilenme sonunda derinin sırça yüzü aşınmış ve mat bir görünüm alır.
* Parazitlerin Oluşturduğu Hatalar
Yaşayan hayvan derisi üzerinde bazı canlılar tarafından oluşturulmaktadır. Bunlar yaşamak ve gelişimini sağlamak için başka bir canlıya gereksinim duyan asalaklardır.
Bunlardan önemli olanlar:
· Nokra: Sinek larvaları tarafından oluşturulurlar. Bu sinekler daha çok eralarda, otlaklarda bulunan hayvanları, karaca, geyik ve ren geyiklerini tercih eder. Bu gibi yaralar derinin tamamen değerden düşmesine yol açar.
· Kene: Keneler kan ile dolu olarak deriye yapışırlarsa bu hatalar genellikle ham deri durumundayken ortaya çıkabilir. Bu hataları ortadan kaldırmak için keneler çoğunlukla fırçalanarak yok edilir. Bu hatalar ham deride görülmez ve ilk kez tola durumunda fark edilir.
· Uyuz: Uyuz hatasının ham deri durumunda fark edilmesi mümkün değildir. İlk olarak tola durumunda 0,5 – 2 mm büyüklüğünde deri yüzeyinden daha farklı renkteki lekeler ile anlaşılır. Sivilce şeklindeki bu lekeler sarıdan mora doğru farklı renktedirler. Hayvanın kaşınması sonucu sırçada zedelenmeler görülür.
· Bit: Bu hatalar ham deri veya tola durumunda teşhis edilmesi çok zordur. Ancak bu hatalar büyüteç altında görülebilir ve
3.2. Yüzüm Kusur ve Hataları
Yüzüm kusur ve hataları ispire hataları olarak da isimlendirilir. Hayvan derisinin et yüzündeki bu hatalar, yüzücünün dikkatsizliği sonucu meydana gelmektedir. Ehil olmayan kişilerin yüzüm yapmaları sonucu deride çok fazla kayıplar oluşabilir.
3.3. Ham Deride Konservasyon Hataları
Konservasyon: Mikroorganizmalar tarafından parçalanabilen bir maddenin, çürükçül bakteriler ve küf mantarlarını öldürmek ve mikroorganizmaların yaşamsal faaliyetlerini engellemek suretiyle dayanıklılığını artırmak. için yapılan bir işlemdir.
* Konservasyon hataları: Ham derinin yüzülmesinden itibaren tabaklanmak üzere işlentiye gelene kadar geçen sürede oluşan hatalardır.
· Mikroorganizmaların Neden Olduğu Hatalar
İki oluşum nedeni vardır:
· Kötü hava, yetersiz konservasyon veya çok geç yapılmış konservasyon · Usulüne uygun yapılmış tuzlu konservasyon olmasına rağmen ortaya
çıkan renk bozulmaları
Hamlama Hataları: Başlangıçta konservasyon iyidir; fakat derilerin tabakhanelerde işlenmesine kadar geçen sürede derilerin rutubetlenmesi ve ısınması ile uygun ortam bulan bakteriler tekrar ürerler ve derinin hamlamasına neden olurlar.
· Hafif hamlama hataları fark edilemez.
· Orta derecedeki hamlama hataları koku ile kendini gösterir.
· Ağır hamlama sonucunda tuzlu konserve derilerde et yüzünde deri kaygan ve parlaktır, kokusu belirgindir, kılların dökülmesi ne kadar ilerleyebilir.
* Böceklerin Neden Olduğu Hatalar
Konserve edilmiş (özellikle de kurutulmuş ve tuzlu konservasyon görmüş) derilerde böcekler ve onların larvaları tarafından oluşturulan hatalardır (Örneğin, domuz derisinde oluşan yağ böcekleri gibi). Böcekler ve larvalar deriyi kemirerek boruya benzeyen delikler oluştururlar.
* Kimyasal Maddelerden Kaynaklanan Hatalar
Konservasyon işlemi sırasında konservasyon tuzunun içerdiği kimyasal maddeler, konservasyon tuzunun kirli olması veya ilave edilen maddeler de deride leke oluşmasına sebep olur.
· Tuz Lekeleri: Bunlar tuz konservasyonu uygulanmış derilerin et yüzünde farklı büyüklüklerde sarıdan açık kahverengiye kadar olan lekelerdir. Tuz
lekeleri beyaz renkli kalsiyum fosfat tuzunun kristalleşmesi sonucu ortaya çıkar. Sarı ve kahverengi olan lekelerin sebebi ise tuza demir bileşimlerin
karışmasıdır. Bu lekeler etleme işlemi sırasında deriden uzaklaştırılır.
· Tuz İzleri: Hafif yeşilden açık mavi renge kadar küçük kabarık görünümdeki oluşumlardır. Konservasyon tuzundaki magnezyum kirleri
ve hafif kuruma ile oluşur.
· Demir Lekeleri: Derinin et yüzünde küçük veya büyük formlara sahip pas rengi lekeler halindedir.
· Naftalin Lekeleri: Konservasyonda naftalin kullanılması sonucu oluşurlar. Daha çok koyun derilerinde görülürler.
KAYNAK:
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN
GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) 2007