Saraç ve saraçlık

Saraçlığın tanımı:

    Saraç, kösele denilen manda derisi ve küçükbaş hayvan derilerinden eyer, koşum takımı, ok kuburu, başlık, yelek, çanta ve avcı gereçleri yapan, bezeyen zanaatkâr, saraçlık, bu ürünlerin hepsini birden yapma ve satma sanatı, saraçhane ise eğer at takıları, araba koşumları yapılan, satılan yer, çarşıdır (Koyunlu, 1986:31, Diyarbekirlioğlu,
1998:181). Saraç, Osmanlıca sözlüğü Kamus-I Türki’de “1. eyer vesair at takımı yapan ve satan adam.2. Meşin ve sahtiyan üzerine sırma ve ipekle işleyerek mevadd-ı
mühtelife yapan esnaf ”, saraçlık “eyer vesair at koşum takımları yapmak ve meşinden mevadd-ı mühtelife işlemek sanatı” şeklinde ifade edilmiştir (Sami, 1989: 1033).
DPT (2000, s:109) tarafından açıklanan uluslararası sınıflandırma sistemine göre, saraciye eşyası olarak kabul edilen malları, gruplar halinde toplamak mümkündür.
Bunlar; 1. Seyahat çantaları, spor çantaları ve bavullar, 2. Okul ve evrak çantaları, 3. Kadın çantaları, el portföyleri, 4. Para çantaları; cüzdanlar, portmonoler, 5. Askılı, askısız
erkek el çantaları, 6. Müzik alet kutuları, mücevher ve kıymetli cihaz kutuları, 7. Gözlük vb. eşyaları koruma amaçlı kılıflar, 8. Bel kemerleri, saat kayışlar, 9. Koşum ve
eğer takımları, tasmalar Avcılık ve spor malzemeleri, 10. Büro malzemeleri, sümen takımları dosyalıklar, kalemlikler, bloknotlar, ajandalar 11. Hediyelik eşya, süs eşyaları,
anahtarlıklar ve diğer benzeri eşyalar olarak sınıflandırılmaktadır.
Çeşitli tanımlardan da anlaşıldığı gibi saraciye, ayakkabı ve deri giysi dışındaki deri ve suni deri kullanım ve süs eşyası üreten sanayi dalı olarak tanımlanabilir. Saraç kelimesinin kökeni incelendiği zaman Arapça ’da “serc” kökünden türeyen “serrâc” kelimesidir (Tekin, 2009:111). Günümüz Türkiye Türkçesinde ise sadece saraç
şekli mevcuttur.

Kaynak: Melda ÖZDEMİR

Saddlery

   The work of making and repairing the parts of leather and leather, such as car harnesses, horse or draw horse suits, saddle, saddle and yoke, is called saddlery, and the places where the saddles are found collectively. Saddlery; semercilik, hamutçuluk, harnessing, saddlery etc. It is a profession group with plenty of variety. A saddler master understands all of these works, but deals with one. Attention should be paid to ensure that it is durable and does not harm the animal while making products in the saddlery, which is the construction, repair and decoration work of leather of the towing or passenger animals, and tools and equipment. It is known that saddlery, which dates back to the beginning of BC, has experienced its brightest period in the Central Asian Turkish societies. t is reported that the saddles in Istanbul were gathered in the same place during the reign of Mehmet the Conqueror and this area was called Saraçhane, and the saddlery was carried on with information

Kaynak: Melda ÖZDEMİR 
Saraç:

1. Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse.
2.Koşum ve eyer takımlarını işleyen ve süsleyen kimse.
3.Deri, muşamba gibi nesnelerden bavul, çanta yapan kimse. (ÖTS, 2000:
2443.) 

Saraçlık: Araba koşumları, binek veya çeki at takımları, eyer, semer, gibi bütün takımların deri ve meşinden olan kısımlarını yapma,işleme ve tamir etme işi, sanatıdır. (TS:1702)
Saraçlık mesleğine Almanlar. Sattlerhandwerk; Fransızlar, Sellerie ; İngilizler, Saddlery, trade of a saddler isimlerini vermişlerdir. (www.mavirize.com/genel/saraclik-nedir.)
Koşum takımlarının yapılması, tamir edilmesi, koşumların süslenmesi işi, ilimizde sadece birkaç kişi tarafından devam ettirilmektedir. At koşumlarının
kullanım amacı, hayvanların rahat hareket etmesi ve dış çevreden gelecek herhangi tehlikeye karşı da onların korunmasını sağlamaktır. (ÖTS, 2000:2444)
Saraçlık mesleğinin yapıldığı mekânlar şehir ve ilçelerde farklı yerlere konulmuş, mekânların adlarına da saraçhâne adı verilmiştir. Saraçhâne sözcüğü
sözlükte de "Eyer gibi at takımları ile meşinden eşya yapılan, bunların tamir edildiği, satıldığı yer." olarak ifade edilmektedir. (KARAGÖZ,2009)
Saraçlık mesleğinin Türklerde çok önemli olduğunu Evliya Çelebi' nin Seyahatnâme' sinden anlayabiliriz. Eserde bıçak kını yapan 105 dükkânda , 200
işçinin; 300 dükkânda 800 kişinin bıçak kını ; 12 dükkânda 25 kişinin kamçı; 500 dükkânda 1005 kişinin semer, 50 dükkânda 100 kişinin kırbaç yaptığı tespit edilmiştir.
(ÇELEBİ, 2011:314,303,323)

 

Kaynak: Okt. Nuran BAYGÜL*

Boyama tekniği ile yapılmış deri tablo
Köpek Tasması El Dikişi
Kredi Kartı Kılıfı
Kitap Kılıfı